İçindekiler:
- Kim kandan korksun ki?
- Semptomlar neler?
- Hematofobi için kimler risk altındadır?
- O halde tedavi nasıl?
- Bilişsel terapi ve rahatlama
- İlaç almak
Kan, insan yaşamı için çok önemlidir. Vücudun organlarının normal çalışabilmesi için vücudun her yerine oksijen ve besin besinleri sağlamak gibi işlevleri çok çeşitlidir. Ek olarak, kan aynı zamanda hormonları dolaştırır ve enfeksiyonla savaşır. Düştüğünüzde veya bir çizik aldığınızda, yaralı cilt kanar. Sadece küçük bir yara olsa da kan gördüklerinde çok korkan bazı insanlar var. Peki nedeni nedir? Haydi, aşağıdaki kandan çok korkan insanların olmasının sebebini biliyorum.
Kim kandan korksun ki?
Kan korkusu, hemofobi olarak bilinen bir tür fobidir. Bu terim, kan anlamına gelen Yunanca "haima" dan ve korku anlamına gelen "fobolar" dan alınmıştır. Ayrıca hemofobi, hematofobi olarak da bilinir.
Bu durum, kişinin endişeli, mide bulandırıcı hissetmesine ve hatta kan gördüğünde bayılmasına neden olur. Kanın vücudundan, diğer insanlardan, hayvanlardan, hatta filmlerden veya resimlerden gelip gelmediği.
Semptomlar neler?
Tüm fobilerin benzer fiziksel ve duygusal semptomları vardır. Kişiden kişiye değişmekle birlikte genellikle hemofobili kişilerde ortaya çıkan belirtiler şunlardır:
- Nefes almada güçlük
- Hızlı kalp atışı ve ardından göğüs ağrısı
- Vücut titremesi, baş dönmesi, mide bulantısı ve terleme
- Aşırı kaygı veya panik duyguları
- Kontrol kaybı ve halüsinasyonlar
- Bilinç kaybı
- Korkmuş ve çaresiz hissetmek
Bazı durumlarda hemotoofobi, vazovagal yanıta da neden olur. Bu durum, kan basıncınızın ve kalp atış hızınızın düştüğünü gösterir. Bu, diğer fobilerde yaygın olmayan benzersiz bir hemofobi semptomudur.
Bu arada, kandan korkan çocuklar genellikle öfke nöbetleri, ağlama, güvenlik için diğer insanlara saklanmaya veya yapışmaya zorlama ve kanla ilgili şeyleri görmeyi reddetme gibi semptomlar gösterir.
Hematofobi için kimler risk altındadır?
Hemofobi, genellikle çocuklukta yaklaşık 10 ila 13 yaşlarında ortaya çıkan spesifik bir fobidir. Bu aşırı korku genellikle agorafobi, hayvan fobisi, tripanofobi (iğne korkusu), misofobi (mikrop korkusu) ve panik atak gibi psikonevrotik bozukluklarda da ortaya çıkar.
Psikonevrotik bir bozukluğa sahip olmanın yanı sıra, aşağıdaki koşullara sahip kişilerde kan korkusu ortaya çıkma olasılığı daha yüksektir:
- Kalıtım veya aşırı endişeli veya aşırı koruyucu ebeveynler ve bakıcılar tarafından büyütülme
- Aşırı kanamaya veya ölüme neden olan bir kaza gibi travma yaşamak
O halde tedavi nasıl?
Yılan korkusunun belirtileri hafif veya şiddetli olabilir. Böylece semptomların şiddetine göre tedavi ayarlanacaktır. Bununla birlikte, genel olarak bu aşırı korkunun üstesinden çeşitli şekillerde gelinebilir, örneğin:
Bilişsel terapi ve rahatlama
Korkuyu kanla kontrol etmek terapi ile yapılabilir. İşin püf noktası, kanla ilgili olumsuz düşüncelerinizi olumlu düşüncelerle değiştirmektir. Bu şekilde, kan gördüğünüz sürece, muhtemelen kendinizi korkunuzdan kontrol edebileceksiniz. Alışmak için bir resim veya filmden birkaç kez kan testi yaptırmanız gerekebilir.
Korkunun yanı sıra hemafobi sizi endişelendiriyor. Rahatlama terapisi ile bu endişenin üstesinden gelebilirsiniz. Yani nefes almanın daha iyi olması için nefes alıştırması yapmak, stres ve kaygı azaltılabilir ve zihin netleşir.
İlaç almak
Terapinin yanı sıra, hemofobi ile baş etmenin başka bir yolu da ilaç almaktır. Doktor size antidepresan ve anksiyete önleyici ilaçların yanı sıra durumunuzun iyileşmesine yardımcı olabilecek diğer ilaçları verecektir.