İçindekiler:
- İnsanların başkalarının zihinlerini okuyabilmesi mümkün mü?
- Başkalarının zihinlerini nasıl okuyorsunuz?
X-Men'e rehberlik eden tekerlekli sandalyeye bağlı dahi profesör Charles Xavier olmanın nasıl bir şey olduğunu hiç merak ettiniz mi? Charles, yani Profesör X, diğer insanların zihinlerini okumasını ve aynı zamanda onları kontrol etmesini sağlayan mutant güçlere sahiptir. Profesör X sadece kurgusal bir karakter olsa da, bu süper gücü araştırmak sadece güpegündüz bir hayal değil, biliyorsun!
İnsanların başkalarının zihinlerini okuyabilmesi mümkün mü?
Her insan aklının ve düşüncesinin soyut, soyut olduğuna inanmış olabilirsiniz, bu yüzden tahmin edilemez. Ama aslında beyindeki tüm zihinsel aktivite elektriksel dürtülerle iletilir.
Beyniniz, bilgisayara benzer bir voltaj desteğiyle "yaşar". Bir şeye konsantre olduğunuzda, bu aktivite, beynin hareketi planlamaktan sorumlu alanı olan premotor korteksteki sinirlerdeki sinyallerin aktivasyonunu tetikler. Bu sinir grubu, yalnızca bir eylemi gerçekleştirdiğinizde değil, aynı eylemin başka biri tarafından yapıldığını gördüğünüzde de etkinleştirilir. Bu sinir grubuna araştırmacılar tarafından ayna nöronlar denir. Sonraki birkaç deney, ayna nöronların sadece eylemleri değil, duyumları ve duyguları da yansıttığını doğruladı.
Los Angeles Tıp Fakültesi, California Üniversitesi'nden bir sinirbilimci olan Marco Iaboni, Live Science'tan alıntı yaparak, "ayna nöronlar, diğer insanlarla gerçekten empati kurabildiğimizi gösteriyor - o anda nasıl olduğunu hissedebildiğimizi gösteriyor." Dedi. Ayna nöronlarla bile empatik gibi davranmak zorunda değiliz çünkü aslında kişinin zihnini okuyabiliriz. Biriyle etkileşim kurduğumuzda, diğer insanların davranışlarını gözlemlemekten fazlasını yaparız. Araştırmacılar, sanki hareket eden ve hissedenlermişiz gibi kendi içimizde kişinin eylemlerinin, duyumlarının ve duygularının iç temsillerini yarattığımıza inanıyorlar.
İlginç bir şekilde, son araştırmalar, birçok bilim kurgu filmine ilham veren "zihin okuma" fikrini gerçeğe dönüştürmeyi başardı - ancak beyaz perdede göründüğü kadar karmaşık olmasa da.
Başkalarının zihinlerini nasıl okuyorsunuz?
Maalesef, şimdiye kadar Profesör X gibi irade üzerine zihin okuma yapılamaz. 2014 yılında PLOS ONE dergisinde yayınlanan bir çalışmada olduğu gibi, önce laboratuvarda bir deneye katılmalısınız. Araştırma ekibi başarılı bir şekilde değiş tokuş yaptı (gönderildi ve alınan mesajlar, beyin dalgalarını binlerce kilometre uzaktaki iki insan arasında yönlendiriyor: biri Hindistan'da, diğeri Fransa'da - diğer adıyla telepati. Bu zihin okuma yoluyla gönderilen mesaj basit bir selamlamadır: "¡Hola!" (Merhaba!) İspanyolca ve "Ciao!" (Merhaba!) İtalyanca.
Bu şekilde zihin okuma, elektroensefalografi (EEG) teknolojisi ve transkraniyal manyetik stimülasyon (TMS) adı verilen özel bir teknik kombinasyonu yoluyla iki kişinin beyin dalgalarını tespit ederek elde edilir. Beyin dalgaları, o sırada aktif olan beynin bilişsel süreçlerine göre değişebilir. Örneğin, uyku sırasındaki beyin dalgası düzeni, gün içinde uyanık olduğumuz zamankinden farklı olacaktır.
Bu deneylerde, sinaptik sinyalleme nöron aktivitesini kolaylaştırmak için EEG ve TMS teknolojileri kullanıldı. Sinaptik iletim, motor kontrol, hafıza, algılama ve duygular dahil olmak üzere tüm beyin aktivitesinin temelini oluşturan beyin hücreleri arasındaki iletişimdir. EEG, mesajı gönderenle birlikte çalışır: Bu teknoloji, gönderen “¡Hola!” Sinyalinin beyin aktivitesini kaydetmek için, elektrotlu kask benzeri bir kafa cihazı kullanır. Hindistan'daki katılımcıların.
Katılımcıların başarılı bir şekilde "zihnini okuduktan" sonra, araştırmacılar bu beyin dalgası modelini bir bilgisayara kaydedilen ve Fransa'daki takıma e-posta ile gönderilen 1 (bir) sayısal koda dönüştürdüler. Orada, TMS, alıcının beyin bölgesini algılanabilir uyarım üretmek üzere uyarmak için bir elektrik akımı vererek bu sinyalleri alır ve alıcıya dönüştürür. Bu durumda, Fransa'daki katılımcılar tarafından alınan uyarım, daha sonra orijinal kelimelere çevrilebilecek olan (gözleri bağlıyken) ışık parlamaları şeklindeydi: "¡Hola!".
Aynı şekilde deneyler daha önce 2013 yılında Washington Üniversitesi'nden araştırmacılar tarafından gerçekleştirildi. Bir düğmeye bastığını hayal etmesi istenen katılımcıdan beyin dalgaları çıkarırlar. Bu mesajın gönderilmesi, yan odadaki katılımcıların kendi istekleri dışında o odada bulunan bir düğmeye otomatik olarak basmasına neden olur. Ancak şimdiye kadar zihin okuma teknolojisi ancak her iki tarafın da bilinçli bir durumda olması ve düşüncelerinin ne zaman "okunduğunu" çok iyi bilmesi durumunda etkili olabilir.
Öyleyse, insanlar gerçekten başkalarının zihinlerini okuyabilseler ne yapardınız?