İçindekiler:
- Gözlerin sulanmasına ne sebep olur?
- 1. Alerjiler
- 2. Kuru gözler
- 3. Gözyaşı kanalı tıkalı
- 4. Kornea sorunları
- 5. Göz kapakları ile ilgili sorunlar
- 6. Göz enfeksiyonu
- 7. Batık kirpikler
- 8. Otoimmün hastalıkların varlığı
- 9. Yaşlılık
- Sulu gözlerle nasıl baş edilir?
Uykulu olduğunuzda veya yüksek sesle güldüğünüzde esnediğinizde, gözlerinizin sulu hale geldiğini hissedebilirsiniz. Bunların hepsi normal şeylerdir ve bu konuda endişelenmemelisiniz. Bununla birlikte, gözleriniz sürekli sulanıyorsa veya başka rahatsız edici semptomlarınız varsa, bu belirli bir bozukluğun işareti olabilir.
Gözlerin sulanmasına ne sebep olur?
Gözyaşlarının aslında gözlerinizin sağlığı için faydaları vardır. Ana işlevlerinden biri, göz yüzeyini korumak ve yabancı cisimlerin göze girmesini önlemektir. Bu nedenle, gözleriniz yabancı bir nesneyi seğirdiğinde gözleriniz hemen sulanırsa şaşırmayın.
Sulanan gözler normal olsa da, gözlerin çok fazla yırtılırsa veya gözyaşları düzgün akmazsa sorun olabilir. Özellikle bu şikayete görme değişikliği, ağrı, gözyaşı kanalının yakınında bir yumru veya gözünüzde bir yumru hissi eşlik ediyorsa.
Sulanan gözlerinizin bilmeniz gereken bazı nedenleri şunlardır:
1. Alerjiler
Alerjik konjonktivit olarak da bilinen göz alerjisi, şaşırtıcı derecede yaygın olan bir durumdur. Vücut alerjenlere (duman, akar, toz, hayvan tüyleri, polen veya belirli yiyecekler) maruz kaldığında, gözler kızarıklık, kaşıntı ve sulu olma şeklinde alerjik bir reaksiyon yaşayacaktır.
Bu alerjik reaksiyon, vücutta bir alerjenle temas ettiğinde üretilen bir madde olan histamin adı verilen bir maddenin sonucudur. Bazen göz alerjilerine kaşıntı, hapşırma ve burun tıkanıklığı semptomları da eşlik eder.
2. Kuru gözler
Kulağa tuhaf gelse de, sulanan gözler de kuru gözlerin bir işareti olabilir. Evet, aşırı yırtılma, vücudun gözlerinizin yüzeyinin çok kuru olduğunu tespit etmesine verdiği tepkidir.
Sonuçta beyin, gözlerinizi korumak için gözyaşı bezlerine aşırı gözyaşı üretmesini emreder. Sebepler ayrıca hormonal değişikliklerden, bazı tıbbi durumlardan (diyabet, romatizma, HIV, lupusa kadar), ilaçların yan etkilerinden, çok uzun süre ekran okumak veya ekrana bakmaktan kozmetik takmaya kadar çeşitlilik gösterir.
3. Gözyaşı kanalı tıkalı
Tıkanmış gözyaşı kanalları veya çok dar kanallar, sulanmanın en yaygın nedenleridir. Gözyaşı kanalları, gözyaşı bezlerinde üretilen gözyaşlarını gözünüzün tüm yüzeyine kanalize etme işlevi görür.
Bu kanallar tıkanır veya daralırsa, gözyaşlarınız birikir ve sulanmaya neden olabilecek gözyaşı cepleri oluşturur. Sadece bu da değil, gözyaşı keselerinde biriken gözyaşları, enfeksiyon riskini ve belek olarak bilinen yapışkan sıvının aşırı üretimini artırabilir. Bu enfeksiyon ayrıca burun tarafında gözün yan tarafında iltihaplanmaya da neden olabilir.
Bazı insanlar diğerlerinden daha küçük göz kanallarıyla doğabilir. Yeni doğan bebekler de sıklıkla bu durumu yaşarlar. Yine de bebeklerde bu durum gözyaşı kanallarının gelişmesiyle birlikte genellikle birkaç hafta içinde iyileşir.
4. Kornea sorunları
Kornea, gözünüze girecek mikroplara, kire veya başka herhangi bir şeye karşı ilk savunma hattı görevi gören gözün berrak dış tabakasıdır. Bu nedenle, kornea toz partiküllerine, mikroplara veya çiziklere karşı daha hassastır ve bu da onu girişime daha yatkın hale getirir.
Kornea ile ilgili en yaygın sorunlardan biri keratittir. Bu durum, korneada yaralanma veya iltihaplanma olduğunda ortaya çıkar. Keratit genellikle bakteriyel, viral veya mantar enfeksiyonundan kaynaklanır.
Amerikan Oftalmoloji Akademisi'nin web sitesine göre, keratite sulu, kuru, ağrılı, kırmızı gözler, gözde yumru ve ışığa karşı daha fazla duyarlılık semptomları eşlik ediyor.
Keratitin yanı sıra, kornea ayrıca çizilmelere veya kornea aşınması olarak bilinen şeye eğilimlidir. Kornea kabarcıklarına genellikle tırnaklar, makyaj fırçaları ve hatta ağaç dalları gibi dış nesnelerin çizikleri neden olur. Korneada çok sayıda sinir hücresi bulunduğu için sulu göz semptomlarının yanı sıra oldukça yoğun göz ağrısı yaşayabilirsiniz.
5. Göz kapakları ile ilgili sorunlar
Sorunlu göz kapakları da gözyaşı üretiminizi etkileyebilir. Bunlardan biri ektopion veya entropiyondur.
Entropion, göz kapaklarında ters çevrilmiş veya göze doğru katlanmış ve kirpiklerin göz küresine sürtünmesine neden olan bir cilt rahatsızlığıdır. Bu arada ektropiyon, göz kapaklarının kenarların göz küresine değmemesi için dışa doğru çevrildiği bir durumdur.
Arpacık gibi diğer göz kapağı bozuklukları da sulanmaya neden olabilir. Artan gözyaşı üretiminin yanı sıra, arpacık ayrıca göz kapağının kenarında bir sivilce, kızarıklık, göz kapağında ağrı ve ışığa duyarlılıkla karakterizedir.
6. Göz enfeksiyonu
Konjunktivit, blefarit gibi göz enfeksiyonları ve diğer enfeksiyonlar gözde sulanmaya neden olabilir. Bu, bağışıklık sisteminizin enfeksiyona neden olan mikroplar, bakteriler, virüsler veya parazitlerle savaşmaya yönelik doğal bir reaksiyonudur.
7. Batık kirpikler
Trikiyaz, dışa doğru uzaması gereken kirpiklerin gözün içine doğru dönmesi durumudur. Sonuç olarak kirpikler korneayı, konjonktivayı ve göz kapaklarının iç yüzeyini çizebilir. Bu çizikler gözde tahrişe ve sulu semptomlara neden olabilir.
Göz enfeksiyonlarından, göz kapaklarının iltihaplanmasına, otoimmün hastalıklardan göz yaralanmalarına kadar trikiyazise neden olan çeşitli durumlar vardır.
8. Otoimmün hastalıkların varlığı
Vücudunuzdaki diğer sağlık koşulları, örneğin Bell felci gibi otoimmün hastalıklar gibi gözlerinizi etkileyebilir. Bu hastalığa yüz kaslarındaki sinir sistemi bozuklukları neden olur.
Sonuç olarak, yüzünüzün bir veya bir kısmı felç olur. Göz kapakları da düzgün kapanmakta güçlük çeker ve kuruluk, tahriş ve bulanık görme semptomları yaşar.
9. Yaşlılık
Yaşlılığa giren insanlarda da sulu gözler yaygındır. Gülme veya esneme sırasında ortaya çıkan gözyaşlarının aksine yaşlılarda sulu gözler genellikle kalıcıdır.
Göz kapaklarının arkasında bulunan meibom bezleri, gözlerin yağlanmasına yardımcı olmak için yağlı bir madde üretmekten sorumludur. Meibomian bezi iltihaplandığında, meibomius bezi disfonksiyonu (MGD), gözler en iyi şekilde yağlanamaz ve bu da gözlerin kurumasına neden olur. Şimdi, ek gözyaşlarının normalden daha fazla üretilmeye başladığı yer burasıdır.
Sadece bu değil, yaş arttıkça alt göz kapağı durumu da azalır. Bu, gözyaşlarının doğru yoldan gözyaşı deliklerine (puncta) akmasını zorlaştırır, böylece gözyaşları birikir ve sulu gibi görünür.
Sulu gözlerle nasıl baş edilir?
Çoğu durumda, sulu gözler genellikle özel bir tedaviye ihtiyaç duymaz çünkü kendiliğinden iyileşirler. Ancak bu durum özel tedavi gerektiren ciddi bir göz probleminin de işareti olabilir.
Durumunuzla başa çıkmanıza yardımcı olmak için yapabileceğiniz bazı şeyler şunlardır:
- Durumunuza göre göz damlası kullanın. Örneğin sulu gözleriniz kuru gözlerden kaynaklanıyorsa yapay gözyaşı kullanabilirsiniz. Alerjiler tarafından tetiklenirse, antihistaminik içeren damlalar kullanın.
- Toz veya hayvan tüyleri gibi alerjenlerden kaçının. Rahatsız edici alerjenlerden kaçınmak için evi temiz tutun.
- Dışarıda olduğunuzda, özellikle de durumunuz keratitten kaynaklanıyorsa, UV radyasyonunu engellemek için güneş gözlüğü takın.
- Arpacık nedeniyle gözlerde ağrı ve sulanma yaşarsanız, 5-10 dakika boyunca göz kapaklarınıza ılık su uygulayın. Bu adımı günde 3-5 kez tekrarlayın.
- Gözlerinizi tutmaktan ve hatta ovalamaktan kaçının.
Görme azalması, gözünüze bir şey yapışması veya gözyaşı üretimi gibi diğer ciddi belirtilerle karşılaşırsanız, yukarıdaki yöntemleri denemiş olmanıza rağmen gözyaşı üretimi azalmıyorsa, göz muayenesi süresini geciktirmeyin.
Bir doktora danışmak da uygun tedaviyi almanıza yardımcı olabilir. Örneğin, doktorunuz konjunktivit veya diğer bakteriyel enfeksiyonların neden olduğu sulu gözleri tedavi etmek için antibiyotik verebilir.